Tansaş Gross Kime Ait? Bir Edebiyatçının Gözünden Sahiplik, Anlam ve Anlatı Üzerine Kelimeler, dünyayı yeniden kurmanın en incelikli yoludur. Bir yazar için kelime, sadece seslerin birleşimi değil; insan deneyiminin yankısıdır. Tansaş Gross kime ait? sorusu da, yüzeyde bir mülkiyet sorgusu gibi görünse de, aslında anlatının, aidiyetin ve insanın tüketimle kurduğu ilişkinin derin edebi bir sorgusuna dönüşür. Çünkü edebiyat, her soruda görünmeyeni arar, her sahiplikte bir yabancılaşmayı sezdirir. Sahiplik Teması: Edebiyatta Mülkiyetin Gölgesi Bir roman düşünelim: karakterlerinden biri bir market zincirine, diğeri bir hikâyeye sahip olsun. İkisi de farklı biçimlerde “sahip olma” arzusu taşır. Victor Hugo’nun “Sefiller”inde olduğu gibi, sahiplik yalnızca…
Yorum BırakYazar: admin
Saksı Çiçek Sinekleri Nasıl Yok Edilir? Bir Siyaset Bilimcinin Güç, İktidar ve Ekoloji Üzerine Düşünceleri Bir siyaset bilimci olarak bazen doğanın en küçük organizmalarında bile iktidar ilişkilerinin izlerini görmemek mümkün değildir. Saksı çiçek sinekleri – o küçücük, ama inatçı canlılar – sadece bir ev bitkisinin düşmanı değil, aynı zamanda güç ilişkilerinin mikrokozmosudur. Nasıl ki devletler vatandaşları üzerinde denetim kurar, sinekler de çiçek köklerinin etrafında egemenlik alanı oluşturur. Bu yazı, “Saksı çiçek sinekleri nasıl yok edilir?” sorusuna sadece biyolojik değil, aynı zamanda politik bir bakışla yanıt arıyor. İktidarın Görünmez Yüzü: Sinekler ve Sistemler Michel Foucault’nun deyimiyle, iktidar sadece yukarıdan aşağıya inen…
Yorum BırakMiyeloid Nedir? Etik, Epistemoloji ve Ontoloji Üzerine Felsefi Bir Deneme Miyeloid kelimesi, biyolojik bir kavram gibi görünse de, felsefi olarak okunduğunda insanın varlık, bilgi ve değerle kurduğu ilişkinin metaforik bir ifadesine dönüşür. Bir filozofun bakışıyla, miyeloid yalnızca kan hücrelerinin kökeniyle değil, insanın kendi özünden doğan dönüşüm potansiyeliyle ilgilidir. Varlığın içinden türeyen bir başka varlık biçimi olarak miyeloid, hem bedenin hem bilincin üretken temelini hatırlatır. Epistemolojik Çerçeve: Miyeloid Bilmenin Bir Yolu mu? Epistemoloji açısından bakıldığında, miyeloid kavramı bilgiye ulaşma biçimimizi sorgulatır. Bedenin kendi içinde sürekli olarak ürettiği, farklılaşan ve özelleşen hücreler; aslında bilginin kendisinin de dinamik, değişen ve özelleşen doğasını yansıtır.…
4 YorumKalpazanlık Suçu Kaç Yıl? | Gerçekler, Vicdan ve İkinci Şanslar Üzerine Bir Hikâye Bir hikâyem var size… Belki bir filmden fırlamış gibi gelecek, belki de yaşadıklarımızın içinden süzülüp gelen bir gerçek. Çünkü bazen bir suçun ardında sadece “niyet” değil, çaresizlik de vardır. Bu yazıda, kalpazanlık suçunu sadece kanunla değil, insan hikâyeleriyle anlatmak istiyorum. — Bir Hikâye Başlıyor: Yusuf ve Elif Soğuk bir İstanbul akşamıydı. Yusuf, parmak uçlarına kadar titreyen bir adamdı. Kâğıt parçalarına şekil veren elleri, aslında hayallerini kurtarmaya çalışıyordu. Yıllarca matbaalarda çalışmış, baskı makinelerinin sesine çocukluktan alışmıştı. Ama o gece bastığı şey, bir broşür ya da davetiye değildi… Bir…
6 YorumGörünür Bölge Ne Demek? Tarihsel Bir Bakış Bir tarihçi olarak geçmişin tozlu yollarında yürürken, sık sık bugünün kavramlarının köklerine inmeyi severim. Çünkü her kelime, her tanım bir dönemin düşünce biçimini ve toplumsal dönüşümünü içinde taşır. “Görünür bölge” kavramı da böyledir. Günümüzde sıklıkla şehir planlamasında, mimaride, coğrafyada ya da sanatta karşımıza çıksa da, aslında tarih boyunca “görünürlük” hep bir iktidar meselesi olmuştur. Antik Dünyadan Modern Şehre: Görünürlüğün Gücü Antik çağda bir kentin en görünür noktası tapınaktı. Tanrılara adanmış yüksek sütunlar, sadece dini değil aynı zamanda politik gücü de simgeliyordu. Roma’da forumlar, Atina’da Akropolis ya da Orta Çağ’da katedraller, her biri “görünür…
8 YorumGörelilik Teorisi Ne Zaman? Zamanın Psikolojisi Üzerine Bir Düşünce Bir psikolog olarak, insan davranışlarını anlamaya çalışırken sık sık şu soruya dönerim: “Zamanı nasıl algılıyoruz?” Çünkü zaman, aslında herkesin içinde yaşadığı ama kimsenin aynı şekilde deneyimlemediği bir kavramdır. Tıpkı Görelilik Teorisi’nin söylediği gibi… Albert Einstein’ın 1905 yılında ortaya attığı bu devrim niteliğindeki teori, yalnızca evrenin fiziksel işleyişini değil, insan zihninin zaman algısını da yeniden tanımlamıştır. Peki, görelilik sadece evrenin yasası mıydı, yoksa insanın iç dünyasının da bir yansıması mı? Zamanın Göreceliği: Psikolojideki Yansıması Einstein, “Zaman mutlak değildir; gözlemciye bağlıdır.” dediğinde, aslında psikolojinin de kalbine dokunmuştu. Çünkü bizler için de zaman, ruh…
Yorum BırakGurbet Özlemi Ne Demek? Kültürel Köklerden Dijital Çağ’a Uzanan Bir Duygu Haritası Gurbet özlemi, insanın doğup büyüdüğü yere, aileye, dile ve alışkanlıklara duyduğu süreğen yurtsama duygusudur. Yalnızca “eve dönme isteği” değil; kimlik, aidiyet ve zaman algısının iç içe geçtiği çok katmanlı bir deneyimdir. Psikolojide homesickness ile kesişir; sosyolojide ise göç, diaspora ve aidiyet tartışmalarının merkezinde yer alır. Bu yazı, duygunun tarihsel arka planını, güncel akademik yaklaşımları ve toplumsal etkilerini, anlaşılır ve akıcı bir dille ele alır. Bir Kelimenin Seyahati: “Gurbet”in Tarihsel Arka Planı Türkçe’de “gurbet”, yüzyıllardır evden uzak oluşun maddi ve manevi yükünü anlatan bir kavram olarak şiir, türkü ve…
Yorum BırakHarç Nereden Alınır? Bir Kelimenin Köklerinden Dijital Çağa Uzanan Yolculuk Ne zaman “harç” desek, masaya iki farklı hikâye koymuş oluruz: Biri duvarların arasına sinen yapı harcı; diğeri kurum kapılarında, ekran formlarında karşımıza çıkan resmi harçlar. Ben bu satırları, sadece bilgi vermek için değil, hep birlikte düşünelim diye yazıyorum. Çünkü “Harç nereden alınır?” sorusu, bugün bizi nalbura da götürüyor, vergi dairesinin dijital kapısına da… Gelin, arkadaş arasında bir sohbet gibi, bu kelimenin kökleri, bugünü ve yarınına birlikte bakalım. Kısa not: “Harç”ın iki temel anlamı vardır: (1) Yapı malzemesi olarak karışım; (2) Resmi işlemler için ödenen bedel. İkisini de kapsıyoruz. Kökenler: Harcı…
Yorum BırakGİZ Projesi Nedir? Ekonomik Bir Perspektif Giriş: Kaynakların Sınırlılığı ve Seçimlerin Sonuçları Ekonominin temeli, kaynakların sınırlılığı ve bu kaynakların nasıl kullanılacağına dair seçimlerin yapılması üzerine inşa edilir. İnsanlar, topluluklar ve hükümetler sınırlı kaynaklarla karşı karşıyadır ve her seçim, belirli bir faydayı elde ederken başka bir faydanın kaybına yol açar. Bu bağlamda, ekonomik kararlar, toplumsal refahı maksimize etmek için kritik bir öneme sahiptir. Ekonomi perspektifinden bakıldığında, her proje, özellikle büyük ölçekli projeler, belirli kaynakların kullanımını etkiler. GİZ Projesi de bu tür büyük projelerden biridir. Peki, GİZ Projesi nedir ve ekonomik açıdan nasıl değerlendirilmelidir? Bu yazıda, GİZ Projesi’ni piyasa dinamikleri, bireysel kararlar…
8 YorumToplumsal Bir Mercekten “Goat Futbolcu Kim?” Sorusuna Bakmak Bir sosyolog olarak, insan davranışlarını yalnızca bireysel tercihler değil, aynı zamanda onları kuşatan toplumsal yapılar üzerinden anlamaya çalışırım. “Goat futbolcu kim?” sorusu, yüzeyde spor tartışmalarına aitmiş gibi görünür. Ancak derinlemesine bakıldığında, bu soru toplumun değer sistemlerini, cinsiyet rollerini, başarı kavrayışını ve kültürel kimliğini yansıtan bir ayna işlevi görür. GOAT Kavramının Sosyolojik Arka Planı “GOAT” (Greatest of All Time) kavramı, modern toplumların bireysel mükemmellik takıntısını özetleyen bir terimdir. Bu kavram, sadece futbolun değil, genel olarak performans kültürünün ürünüdür. Kapitalist toplumlarda başarı, çoğu zaman bireyin kolektif katkılardan bağımsız bir biçimde yüceltilmesiyle ölçülür. Dolayısıyla “en…
8 Yorum