Şavk Ne Demek? Antropolojik Bir Perspektiften İnceleme Giriş: Kültürlerin Çeşitliliğini Merak Eden Bir Antropoloğun Bakışı Dünyanın dört bir yanındaki kültürler, insanlara ait kelimeler ve semboller aracılığıyla kendilerini ifade eder. Her kelime, her ritüel ve her davranış bir anlam taşır; insanlık tarihinin bir parçası olarak toplulukların kimliklerini, değerlerini ve inançlarını şekillendirir. Bir antropolog olarak, farklı kültürel pratiklerin, dilin ve sembollerin derinlemesine incelenmesi, bu çeşitliliği daha iyi anlamamıza yardımcı olur. Bugün, dilimize ait ancak halk arasında sıkça karşılaşılmayan bir terimi, “şavk” kelimesini antropolojik bir açıdan ele alacağız. Peki, “şavk” ne demek? Türk Dil Kurumu (TDK) tarafından anlamı açıklanan bu kelimenin etimolojik ve…
8 YorumKategori: Makaleler
Kanatsız Kuşlar Emre Kimdir? Kökeni, Bugünü ve Yarınla Bağ Kuran Kapsamlı Bir Portre Dizilerde bazı karakterler vardır; yalnızca hikâyeyi sürüklemez, izleyenin kalbine “ben de oradaydım” duygusunu yerleştirir. Kanatsız Kuşlar’ın Emre’si de onlardan biri. Bu yazıda, meraklı bir izleyici heyecanıyla ama sağlam kaynaklara yaslanarak Emre’nin kim olduğuna, nasıl bir hikâye taşıdığına ve bu hikâyenin bizde bıraktığı izlere birlikte bakacağız. Emre, 2017–2018 yıllarında atv’de yayınlanan Kanatsız Kuşlar dizisinin genç karakteridir; Nefise’nin ikiz çocuklarından, evin tek erkeği olarak sorumluluk ile savrulma arasında gidip gelir. Karakteri genç oyuncu Emir Özden canlandırır. Dizinin 46 bölüm süren serüveni içinde Emre’nin hataları, kırılmaları ve büyümesi, aile ve…
6 YorumTümör Nekrozu Var Ne Demek? Tümör nekrozu, kanserli hücrelerin ölmesiyle oluşan, tümör içinde canlı olmayan doku alanlarının varlığını ifade eder. Bu durum, tümörün büyüme hızının çevresindeki kan damarlarının sağladığı oksijen ve besin maddeleriyle karşılanamaması nedeniyle ortaya çıkar. Sonuç olarak, hücreler ölür ve bu ölü hücrelerin oluşturduğu nekrotik alanlar, tümörün içinde gözlemlenebilir. Tümör nekrozu, patolojik incelemelerde mikroskop altında kolayca tespit edilebilir ve genellikle kanserin agresifliğini veya tedaviye verdiği yanıtı değerlendirmek için kullanılır. Tümör Nekrozu Nasıl Oluşur? Tümör nekrozu, birkaç ana faktörün bir araya gelmesiyle gelişir: – Yetersiz Kan Dolaşımı (İskemik Durum): Tümörler hızla büyüdükçe, çevresindeki kan damarları bu büyümeyi desteklemekte yetersiz…
8 YorumTansaş Gross Kime Ait? Bir Edebiyatçının Gözünden Sahiplik, Anlam ve Anlatı Üzerine Kelimeler, dünyayı yeniden kurmanın en incelikli yoludur. Bir yazar için kelime, sadece seslerin birleşimi değil; insan deneyiminin yankısıdır. Tansaş Gross kime ait? sorusu da, yüzeyde bir mülkiyet sorgusu gibi görünse de, aslında anlatının, aidiyetin ve insanın tüketimle kurduğu ilişkinin derin edebi bir sorgusuna dönüşür. Çünkü edebiyat, her soruda görünmeyeni arar, her sahiplikte bir yabancılaşmayı sezdirir. Sahiplik Teması: Edebiyatta Mülkiyetin Gölgesi Bir roman düşünelim: karakterlerinden biri bir market zincirine, diğeri bir hikâyeye sahip olsun. İkisi de farklı biçimlerde “sahip olma” arzusu taşır. Victor Hugo’nun “Sefiller”inde olduğu gibi, sahiplik yalnızca…
Yorum BırakSaksı Çiçek Sinekleri Nasıl Yok Edilir? Bir Siyaset Bilimcinin Güç, İktidar ve Ekoloji Üzerine Düşünceleri Bir siyaset bilimci olarak bazen doğanın en küçük organizmalarında bile iktidar ilişkilerinin izlerini görmemek mümkün değildir. Saksı çiçek sinekleri – o küçücük, ama inatçı canlılar – sadece bir ev bitkisinin düşmanı değil, aynı zamanda güç ilişkilerinin mikrokozmosudur. Nasıl ki devletler vatandaşları üzerinde denetim kurar, sinekler de çiçek köklerinin etrafında egemenlik alanı oluşturur. Bu yazı, “Saksı çiçek sinekleri nasıl yok edilir?” sorusuna sadece biyolojik değil, aynı zamanda politik bir bakışla yanıt arıyor. İktidarın Görünmez Yüzü: Sinekler ve Sistemler Michel Foucault’nun deyimiyle, iktidar sadece yukarıdan aşağıya inen…
Yorum BırakMiyeloid Nedir? Etik, Epistemoloji ve Ontoloji Üzerine Felsefi Bir Deneme Miyeloid kelimesi, biyolojik bir kavram gibi görünse de, felsefi olarak okunduğunda insanın varlık, bilgi ve değerle kurduğu ilişkinin metaforik bir ifadesine dönüşür. Bir filozofun bakışıyla, miyeloid yalnızca kan hücrelerinin kökeniyle değil, insanın kendi özünden doğan dönüşüm potansiyeliyle ilgilidir. Varlığın içinden türeyen bir başka varlık biçimi olarak miyeloid, hem bedenin hem bilincin üretken temelini hatırlatır. Epistemolojik Çerçeve: Miyeloid Bilmenin Bir Yolu mu? Epistemoloji açısından bakıldığında, miyeloid kavramı bilgiye ulaşma biçimimizi sorgulatır. Bedenin kendi içinde sürekli olarak ürettiği, farklılaşan ve özelleşen hücreler; aslında bilginin kendisinin de dinamik, değişen ve özelleşen doğasını yansıtır.…
4 YorumKalpazanlık Suçu Kaç Yıl? | Gerçekler, Vicdan ve İkinci Şanslar Üzerine Bir Hikâye Bir hikâyem var size… Belki bir filmden fırlamış gibi gelecek, belki de yaşadıklarımızın içinden süzülüp gelen bir gerçek. Çünkü bazen bir suçun ardında sadece “niyet” değil, çaresizlik de vardır. Bu yazıda, kalpazanlık suçunu sadece kanunla değil, insan hikâyeleriyle anlatmak istiyorum. — Bir Hikâye Başlıyor: Yusuf ve Elif Soğuk bir İstanbul akşamıydı. Yusuf, parmak uçlarına kadar titreyen bir adamdı. Kâğıt parçalarına şekil veren elleri, aslında hayallerini kurtarmaya çalışıyordu. Yıllarca matbaalarda çalışmış, baskı makinelerinin sesine çocukluktan alışmıştı. Ama o gece bastığı şey, bir broşür ya da davetiye değildi… Bir…
6 YorumGörünür Bölge Ne Demek? Tarihsel Bir Bakış Bir tarihçi olarak geçmişin tozlu yollarında yürürken, sık sık bugünün kavramlarının köklerine inmeyi severim. Çünkü her kelime, her tanım bir dönemin düşünce biçimini ve toplumsal dönüşümünü içinde taşır. “Görünür bölge” kavramı da böyledir. Günümüzde sıklıkla şehir planlamasında, mimaride, coğrafyada ya da sanatta karşımıza çıksa da, aslında tarih boyunca “görünürlük” hep bir iktidar meselesi olmuştur. Antik Dünyadan Modern Şehre: Görünürlüğün Gücü Antik çağda bir kentin en görünür noktası tapınaktı. Tanrılara adanmış yüksek sütunlar, sadece dini değil aynı zamanda politik gücü de simgeliyordu. Roma’da forumlar, Atina’da Akropolis ya da Orta Çağ’da katedraller, her biri “görünür…
8 YorumGörelilik Teorisi Ne Zaman? Zamanın Psikolojisi Üzerine Bir Düşünce Bir psikolog olarak, insan davranışlarını anlamaya çalışırken sık sık şu soruya dönerim: “Zamanı nasıl algılıyoruz?” Çünkü zaman, aslında herkesin içinde yaşadığı ama kimsenin aynı şekilde deneyimlemediği bir kavramdır. Tıpkı Görelilik Teorisi’nin söylediği gibi… Albert Einstein’ın 1905 yılında ortaya attığı bu devrim niteliğindeki teori, yalnızca evrenin fiziksel işleyişini değil, insan zihninin zaman algısını da yeniden tanımlamıştır. Peki, görelilik sadece evrenin yasası mıydı, yoksa insanın iç dünyasının da bir yansıması mı? Zamanın Göreceliği: Psikolojideki Yansıması Einstein, “Zaman mutlak değildir; gözlemciye bağlıdır.” dediğinde, aslında psikolojinin de kalbine dokunmuştu. Çünkü bizler için de zaman, ruh…
Yorum BırakGurbet Özlemi Ne Demek? Kültürel Köklerden Dijital Çağ’a Uzanan Bir Duygu Haritası Gurbet özlemi, insanın doğup büyüdüğü yere, aileye, dile ve alışkanlıklara duyduğu süreğen yurtsama duygusudur. Yalnızca “eve dönme isteği” değil; kimlik, aidiyet ve zaman algısının iç içe geçtiği çok katmanlı bir deneyimdir. Psikolojide homesickness ile kesişir; sosyolojide ise göç, diaspora ve aidiyet tartışmalarının merkezinde yer alır. Bu yazı, duygunun tarihsel arka planını, güncel akademik yaklaşımları ve toplumsal etkilerini, anlaşılır ve akıcı bir dille ele alır. Bir Kelimenin Seyahati: “Gurbet”in Tarihsel Arka Planı Türkçe’de “gurbet”, yüzyıllardır evden uzak oluşun maddi ve manevi yükünü anlatan bir kavram olarak şiir, türkü ve…
Yorum Bırak